Feramuz ERDİN
Dubai’nin yenilikçi ve lüks yüzünü temsil eden EMAAR Grubu aynı zamanda Burj Khalifa, EMAAR Malls, EMAAR Properties, ADRESS Hotels ve online alışveriş platformu NOON gibi gibi adeta para basma makineleri sayılabilecek girişimlerin de sahibi…
TÜRKİYE’DE DE YATIRIMLARI VAR
EMAAR Türkiye’ye bir zamanlar Dubai Armani Hotel’in yöneticiliğini yapan Ozan Balaban’nın liderliğinde girdi ve milyarlarca dolarlık çeşitli yatırımlar yaptı. İstanbul Üsküdar’daki EMAAR yapı kompleksi, içinde konut, AVM ve ofisler olmak üzere yaklaşık 1 milyon m2 kapalı alan barındırıyor. Daha önce Büyükçekmece Toskana Villalarını hayata geçiren grup, aynı zamanda Rixos Grubu ile Antalya’daki The Land Of The Legends’in de ortağı.
EMAAR’ın daha birçok ülkede turizm ve inşaat yatırımları bulunuyor. Bu hafta Türk heyetini Dubai’de Turizm ve Ekonomi Bakanı olarak ağırlayan Hadi Badri de EMAAR Grubunun eski CEO’sudur. Türkiye’deki yatırımları nedeniyle sık sık gelip gitmesi nedeniyle, Türk ekonomisine de oldukça hâkimdir.
EN GÜZELİNİ VE EN BÜYÜĞÜNÜ YAPMA TAKINTISI
EMAAR Türkiye’de çalışırken benim de bizzat tanışma fırsatı bulduğum grup başkanı Muhammed Al Abbar müthiş bir ön görüye sahip titiz bir iş insanıdır. Ne istediğini bilen, lükse çok önem veren ama kendisi sıradan yaşamayı seven birisidir. Akıcı İngilizcesi, eğitimi, cesareti ve vizyoner zekâsı EMAAR’ın dünya devi olmasına çok büyük katkı sağlamıştır.
Dünyanın en imkansız görünen işine soyunarak dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa’yı en yüksek teknolojiyi kullanarak Dubai’de inşa etmiştir. Bu ikonik yapı şimdi, bundan çeyrek asır öncesinde ismi bile bilinmeyen Dubai’nin simgesi olmuş durumdadır.
ARAP SERMAYESİNİN KAYNAĞI
Birleşik Arap Emirlikleri’nin bugün yabancılar tarafından dünyanın yaşamak için en fazla tercih edilen ülkelerinden birisi olmasının arkasında kısa bir zaman dilimi ve müthiş bir başarı hikâyesi yatıyor. Hong Kong’un Çin’e iadesiyle dünyada kendisine yeni bir liman arayan küresel sermayenin bu seferki rotası belki bir liman değil ama küçük bir balıkçı kasabası olmuştu. Dubai’nin parlayan yıldızı doğru planlama, akıl ve vizyon ile birleşince başarı artık kaçınılmaz hale gelmişti.
Aynı yolu izleyen diğer Körfez ülkelerinin de zenginleşmenin yanında modernleşmesi buraların bir güç ve cazibe merkezi haline gelmesine de neden oldu. Bugün “Arap Sermayesi” olarak adlandırılan paranın kaynağı, Allah vergisi yeraltı zenginliklerinin yanında, kamu ve özel sektörün bu parayı verimli yatırımlarla katlama yeteneğine dayanmaktadır.
Sermayeyi ve çalışanı ürkütmeyen, bilakis kollayan ve adeta bir dünya cenneti vaat eden uygulamalar Birleşik Arap Emirlikleri gibi Katar, Bahreyn ve hatta Suudi Arabistan gibi bölge ülkelerini de çok kısa sürede önemli birer politik ve ticari merkez haline getirdi.
patronlardunyasi.com