Wall Street Journal’in haberine göre, ABD’de beyaz yakalı çalışanların işten ayırlma oranlarını çok düşük. Bu durum şirketler için maliyet artışı gibi sorunlara yol açabiliyor.
ABD’de bu yıl işten ayrılma oranlarının ciddi seviyede düştüğü gözlemlendi. İlaç üreticisi Ferring Pharmaceuticals ve Bank of America’nın yöneticileri, işten ayrılma durumunun küresel salgın öncesi seviyelere indiğini söyledi.
Ferring’in insan kaynakları başkan yardımcısı Tailor, şirketin işten ayrılma oranlarını açıklamayı reddetse de, son 6 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıkladı. “Şu an mevcut işten ayrılma oranının yarısına düşmeyi istemezdik, çünkü o zaman çok sağlıksız bir dönemden geçtiğimizi anlardık” ifadelerini kullandı.
Küresel bir personel bulma şirketi olan ve büyük çaplı işverenlerle çalışan Adecco Group ADEN’in genel müdürü Denis Machuel, beyaz yakalıların makroekonomideki kötü gidişat yüzünden diğer işlere ilgi göstermediğini belirtti.
Machuel, çalışanların ‘son giren ilk çıkar’ mantığıyla hareket ederek bulundukları rolde kalma olasılıklarını artırdığını da ekledi.
ServiceNow adlı yazılım firmasında, her üç ayda bir gönüllü işten ayrılacak kişi sayısını öngören bir yapay zeka modeli kullanılıyor. Şirketin başkan yardımcısı, işten ayrılma oranlarının bu modele göre çok düşük seviyede kaldığını belirtti.
Beyaz yakalıların sık sık iş değiştirmesiyle artan maaşlar, işten ayrılma oranlarının azalmasıyla patronlar için bir sorun olmaktan çıktı. Ancak genel anlamda yapılan proje ve çalışmaların yavaşlaması, işten çıkarma maliyetlerinin artması gibi sorunlar şirketleri zorlayabilir.
ABD’de düşen işten ayrılma oranlarına şirketler farklı çözüm yöntemleri bulmaya çalışıyor. Bir nakliye şirketi olan Pitney Bowes, mevcut personellerin hareketliliğinin az olduğu gerekçesiyle stajyer alımlarına başladı. Bu yöntemle düşük olan personel ayrılma oranını bir şekilde yönettiler.
İşten ayrılma oranlarının düşük olması, şirketlerin performans değerlendirmelerinde daha katı olmalarına yol açabiliyor. İşten çıkarma etik açıdan pek hoş karşılanmayan bir durum olduğundan, şirketler çalışanların performansını daha sıkı denetleyerek onları işten ayrılmaya itebiliyor.
İşten ayrılmaların piyasayı pozitif yönde etkilediğini düşünen bazı yöneticiler, işten ayrılmaların yeterli seviyede olmadığı durumlarda işlerin durgunlaştığını ve bu durgunlaşmanın verimliliği azalttığını söylüyor.
Düşük istifa oranları, bazı şirketler için ise istikrar ve bağlılık demek. Araştırmacılar, çalışma ve şirket kültürünün oturduğu yerlerde işten ayrılma oranlarının görece daha düşük olduğunu ifade ediyor.
ABD Çalışma Bakanlığı, açıkladığı verilerde işten ayrılma oranlarının düştüğünü belgeledi. Bakanlık, ulusal düzeyde işten ayrılma oranının Nisan 2022’deki yüzde 3’lük zirveden düşerek üst üste üçüncü ayda yüzde 2,3’te kaldığını duyurdu.
